Biz Türkiye’den gitsek bizi kim kabul eder?

Yazının başlığına bakıp da , Ülkemizden gitmek istediğimizi kimse düşünmesin.
Allah Korusun, Canımızı verir yine Güzel Ülkemizden hiçbir yere adım atmayız.
Ancak Asıl soru şu; Türk İnsanı gitmez de ola ki, Türkiye’den bir an için başka Ülkeye sığınmamız gerektiğini düşünelim.
Hani Öyle 3 kişiden 5 kişiden bahsetmiyorum, Milyonların sığınmak istediğini düşünelim.
Kim Kabul eder?
Tabi ki hiç kimse.. Zaten tarih boyunca bizden nefret etmişler, diş geçiremedikleri için hep yok etmeye çalışmışlar..
Kimi zaman başarılı olmaya çalışmışlar ancak, Milletimizin sağduyusu hep galip gelmiş çok şükür.
Peki gelelim Madalyonun diğer yüzüne..
Biz neden bu kadar çok milletten kişileri kabul ediyoruz?
Misafirlikse bir yere kadar, ama gelenler nedense gitmiyor, gitmediği gibi Bizim insanımızdan daha çok rağbet görüyor.
Tecavüz ediyorlar, Yağma yapıyorlar, Hırsızlık yapıyorlar, Katil oluyorlar..
Olan Bizim Milletimize oluyor, iyi de neden oluyor?
Kim ne derse desin “Önce Can, sonra Canan” demişler .
Manavgat’ta Ciğerlerimiz yandı, Evler yandı, Onca İnsanımız Öldü, Onca Hayvanlar yok oldu.
Ve arkasında Afganların olduğu söylendi.
Belki PKK yaptı belki Afganlar yaptı, En Nihayetinde Vatansız, Vatan Hainleri yaptı.
Hep Desteklediğim ve söylediğim gibi İDAM Cezası neden geri gelmiyor?
Mecliste İdam Yasası gündeme gelse, Oy çoğunluğu ile direk geçeceğine inanıyorum.
Ülkemize kim zarar veriyorsa, Milletimize kim zarar veriyorsa, Çocuklarımıza ve kadınlarımıza kim kıyıyorsa, Sallandırın kardeşim darağacında..
Artık Sokakta Güvenlik seviyesi çok düştü, Acaba başımıza ne gelecek endişesi ile yaşamak hiç kolay olmasa gerek.
Kaldı ki, Hırsızın, Katilin, tecavüzcünün cezası mı var?
İşte bu sebepten dolayı her isteyen her kötülüğü yapar oldu.
FETÖ’cülerin çifter çifter İmam Nikahı ile kadınlar ile evlenmek için Zinanın suç olmaktan çıkması, Kadınların Ölümlerinin çoğalmasına neden olmadı mı?
Küçük yaşta çocuklara Taciz ve Tecavüzler bu sayede önleri açılmadı mı?
Peki neden geri Zina Suç olmuyor?
Neden yapanların cezası yanlarına kar kalıyor?
Bizim Milletimiz o kadar büyük ki, Her zorluğa ,her yokluğa, her yolsuzluğa hep kenetlenmesini biliyor, ancak bunu bir tek Siyasiler anlamıyor, ya da anlamak istemiyor..
Ben bir adım ileriye götüreyim, Milletimizin bu sağduyusunu Siyasiler kullanıyor.
A partisi B partisi diye ayrım yapmıyorum, ama artık millete de gına geldi.
Eleştirsen suç, öneri sunsan kabahat, yol göstersen sen kimsin..
Şimdi birde anlayamadığım Cumhur ile Millet aynı demek değil mi?
Zillet demek ne demek? Terörist demek ne demek? Vatan haini demek ne demek?
Bu ve buna benzer birbirlerine yapılan bu hakaretler Milletimize yapılmış olmuyor mu?
Peki hangi yüzle çıkıp ta o Milletin yüzüne bakıyorsunuz?
Yetmedi mi bu lağım kokan diller, Yetmedi mi bu nefret, Yetmedi mi aşağılamalar?
Öyle kutuplaştırıldı ki insanlar, herkes birbirini düşman gibi görmeye başladı.
Yazıktır, Günahtır, Ayıptır…
Bizim Cennet gibi bir Vatanımız, Dünya da en güzel olan Bir Bayrağımız, Gönlü dağlardan büyük, denizlerden engin bir yüreğimiz var.
Bizim Başka Vatanımız yok, Olmayacak ta..
Bizi Başka Ülkelerde kabul etmeyeceğine göre, Ülkemize sahip çıkalım.
O Yüzden Hudut Namustur, Namusumuzu koruyalım, her elini kolunu sallayan gelmesin.
Bayram günlerinde sınırdan geçip karşı tarafın toprağını öpüp tekrar benim Vatanıma gelen Yabancılar artık İstemiyoruz.
Bu zamana kadar Milleti hiç dinlemediniz, artık dinleme vakti geldi de geçiyor bile..
Bıçak kemiği kesmeye başladı, Milletin dayanacak ne gücü ne kudreti kaldı.
Halkın içine inin ve onların dertlerini bir zahmet dinleyiverin…
SAYGILARIMLA

Standart

Taksicilerde İpler geriliyor

Özçelik’ten Alkan’a veryansın

Taksicilerde İpler geriliyor

17 Ağustos 2021 – 22:17Kadir Tekin ‘in Özel Haberi….
Antalya Şoförler Ve Otomobilciler Odası Başkanı Niyazi Özçelik kendi Sosyal medya Hesabı üzerinden Eski Başkan M.Ali Alkan’ı hedef göstererek çok ağır ithamlarda bulundu.
Alkan’ı Odayı İtibarsızlaştırma algısı yaratmakla suçlayan Niyazi Özçelik bunula da yetinmeyip, M. Ali, Alkan’ı Yolsuzluk yapmakla suçladı.

NEDEN ALKAN’I HEDEF ALDI?
Eski Başkan M.Ali Alkan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i Makamında ziyaret etti. Ziyaret esnasında Taksimetre zamları ile alakalı görüşme yapıldığını ise Sosyal Medya hesabı üzerinden paylaştı. Bu paylaşım üzerine ise Antalya Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Niyazi Özçelik küplere bindi. Özçelik Kendi Sosyal medya hesabı üzerinden, Alkan’a ağır ithamlarda bulunurken ; “Biz görüşmelerimizi yaptık, İtibar etmeyin” demeye getirdi. Geçmişi Şaibeli ve yolsuzluklarda dolu olmakla suçlayan Özçelik, “ Esas olan Antalya Şoförler Odasıdır” dedi.

Yalnız Özçelik’in atladığı bir şey vardı o da M. Ali Alkan’ın Eski Başkan sıfatıyla değil, Türkiye Şoförler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi orada bulunduğuydu.

Şimdi sizlere sırasıyla Önce Eski Başkan M.Ali Alkan’ın Paylaşımını, daha Sonra da Yeni Başkan Niyazi Özçelik’in paylaşımını sizlere sunuyoruz.

İşte M.Ali Alkan’ın Paylaşımı;
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Muhittin Böcek’i TŞOF Yönetim Kurulu Üyesi olarak ziyaret ettik. Esnafımızın TAKSİMETRE zammı ve şehiriçi nakliyecilerimizin sorunlarını aktardık. Gerekli çalışmaları yapılacağı sözünü aldık. Başkanımıza şahsım ve esnafımız  adına teşekkürlerimizi sunuyoruz

İşte Niyazi Özçelik’in Paylaşımı;
Taksici Esnafımız Üzerinden Kirli Oyunlarla Odamızı İtibarsızlaştırma Algısı Yaratan, Yıllarca Bu Ucuz Ve Kirli Zihniyetlerin   Antalya’daki Temsilcileri Ve Haklarında Milyon TL Yolsuzluk Davaları Olan İnsanların Bugün Çıkıpta Esnafa Faydalı Görüşmeler Yaptık İddiası Traji Komiktir.Zam Talebimiz Geçtiğimiz Günlerde AESOB Başkanımız Ve İlçe Şoförler Odası Başkanlarımız İle Sayın Büyük Şehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek  İle Görüşülmüş Olup Akabinde Ülkemizde Ve Antalyamızın İlçelerinde Meydana Gelen Doğal Afetlerden Dolayı Ve Muhittin Böcek  Başkanımızın Sağlık Sorunlarından Dolayı Görüşülmeye Devam Etmektedir İtibarı Esas Olan Antalya Şoförler Odamızdır. Geçmişi Kirli Ve Şaibeli Kişilerden Gelen Mesajları Ve Paylaşımları Ciddiye Almayalım.
Niyazi ÖZÇELİK
Antalya Şoförler Odası Başkanı

Kadir Tekin ‘in Özel Haberi

Standart

Oktay; Sen kimsin oğlum?

M.Reşat Oktay ,Doğu Perinçek’e verdi veriştirdi

Doğu Perinçek, Afganistan’da Taliban’ın ABD’yi yenilgiye uğrattığını belirtip; “Taliban, Atatürk’ün Türkiye’de yaptığı gibi Afganistan’ın Kurtuluş Savaşını başardı” dedi. Perinçek’in Taliban’ı Atatürk’ e benzetmesi ise infial oluşturdu.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek  Ulusal Kanal bir Programa katıldı. Taliban’a Atatürk benzetmesinde bulunan Periçek, örgütün Afganistan’ın Kurtuluş Savaşı’nı başlattığını belirterek şu ifadeleri kullandı;
“Bu savaş dün başlamadı. 20 yıldır başladı. 2001 yılında beri bu savaş devam ediyor. 
20 yılda Afgan milleti çatır çatır Taliban’ın önderliğinde, onu biz tayin edemeyiz. ‘Afgan milletinin önderi falanca örgüt olsun, falanca ilerici örgüt olsun ya da falanca çağdaş örgüt olsun.’ Bunu biz tayin edemeyiz. 
Afganistan’ın Kurtuluş Savaşı’na kimin önderlik edeceğini, Afganistan’daki kuvvet ilişkileri ve Afgan milleti tayin eder. 
“ATATÜRK GİBİ…”           
Nasıl Mustafa Kemal önderliğinde biz Kurtuluş Savaşı’mızı verdik. Her millet kendi boyuna posuna, tarihsel birikimine, sosyal ekonomik ilişkilerine göre kendi ekonomik önderliğini çıkarır. Sen öyle dışarıdan önderlik edemezsin. 
Afgan milletinin bulunduğu konum buymuş. Onlar Taliban önderliğinde bu savaşı verdi.


AFGANLARDAN ATATÜRK ÇIKMADI AMA TALİBAN ÇIKTI

Bu da Taliban için bir madalya. Yani, kendi milletinin kurtuluşuna önderlik ediyor. Ortada bir gerçek var. Amerikan emperyalizmini Taliban yendi. Gerçek budur.
Taliban, istedikleri kadar beğenmesinler, istedikleri kadar aşağılasınlar, istedikleri kadar sövüp, saysınlar, Taliban Mustafa Kemal Paşa’nın Türkiye’de yaptığı gibi Afganistan’ın Kurtuluş Savaşı’nı başardı. 
Afganistan’dan Mustafa Kemal çıkmadı ama Taliban çıktı.”


Bu açıklamalarının ardından ise tepkiler yağmaya başladı. Eski Antalya Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve Belediye Başkan Adayı olan, Antalya’nın Siyaset arenasında renkli simalardan olan Dr.M.Reşat Oktay kendi sosyal medyası üzerinden Perinçek’i eleştirdi.
Oktay yaptığı paylaşımda;
“Ulan perinçek isimli 12 eylül öncesinin maocu pda lı ( proleter devrimci aydınlık) müptezeli,sen kimsin oğlum. Atatürk’ü ve kuvayi milliye’yi ulusal kurtuluş savaşında verdiği mücadeleyi Rusya’nın nin peydahladığı abd’nin silahlandırıp semirttiği terörist talibanın afganistanı işgali ve istilasıyla benzeştirirsin.Hoşt.Ben senin Ankara’da çin çin bağlarında roman vatandaşlara duvarlara “durum kötü kolla götü pda” diye yazdırdığın günleri de bilirim.” Şeklinde konuştu.

Standart

Sedat Peker 5. videoyu yayınladı!

İddialarını tek tek sıralayıp savcıları göreve çağırdı

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker gündem olan açıklamalarına Youtube’da yayınladığı beşinci videosu ile devam etti. Konuşmasında savcılara seslenen Peker, “Birkaç satır bir şey anlatacağım, bunlar birkaç hafta içinde delillendirebilir” ifadelerini kullanıp tek tek iddialarını sıraladı.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, geçtiğimiz haftalarda başladığı video serisini, 5. paylaşımı ile sürdürdü. Daha önceki videolarda gündeme getirdiği iddiaların nasıl soruşturulması gerektiğinden bahseden Peker, bu kez elinde deliller bulunduğunu söyledi.

Sözlerine devam eden Peker, daha önce gündeme getirdiği iddiaları sorular şeklinde sıralayarak, “Savcılar harekete geçerse, tüm anlattıklarım bir hafta içinde delillenir” dedi. Sedat Peker’in videosunda ortaya attığı o iddialar ise şu şekilde:

 

” Beykoz Konakları‘nda bulunan bütün şahısların, Sezgin Baran KorkmazEmir SarıgülMehmet Ağar, Tolga Ağar, Tolga Ağar’ın kız arkadaşı, Emir Sarıgül’ün şoförü, sonradan gelen emniyet mensupları aynı yerde, aynı evde bulunmuşlar mı, aynı saat diliminde telefonları sinyal veriyor mu? Baz istasyonu kayıtları bir günde gelir, savcı isterse.

“TOLGA AĞAR VE KIZ ARKADAŞININ SAÇ TAHLİLİ YAPILMALI”

İkincisi, Sedat Peker’in açıklamalarında bahsettiği üzere Tolga Ağar ve kız arkadaşının saç tahlilinin (uyuşturucu madde iddiası) yapılması. Milletvekili olduğu için kendisi eğer bu yönde tasarruf bildirmezse milletvekilliği sonrasında bunun incelemesinin yapılması. Sayın savcı buradan bahisle devam eder.

“MEHMET AĞAR DÖNEMİN EMNİYET MÜDÜRÜNÜ ARADI MI?”

Mehmet Ağar kendi telefonundan ya da koruma polislerinin telefonundan dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan‘ı arayıp bu arkadaşı bırakın dedi mi? Sinyal ve baz kayıtlarının alınması gerekir, doğru olan o.

“MANSİMOV’UN İFADESİ ALINACAK MI?”

Mübariz Mansimov‘a ait olan ve Sedat Peker’in açıklamalarında Mehmet Ağar tarafından gaspedildiği iddia edilen 1 milyar dolar değerindeki yat limanı gerçekten 29 milyon dolara alınmış mı? Yine bahsi geçen yat limanını alan kişiler, offshore hesaplarında bir şirket kurmuş mudur, bu şirketin içinde gizli bir ortaklık mevcut mudur? Mansimov’un konuyla ilgili ifadesi alınacak mıdır?

“KOLOMBİYA’DAN İZMİR’E GETİRİLEN 5 TON UYUŞTURUCU MADDE İÇİN MÜFETTİŞ GÖNDERİLMELİ”

Kolombiya‘dan yüklenen 4 ton 900 kilo uyuşturucu maddenin, açık kaynaklarda dahi İzmir‘de bir kimya şirketine geldiği ortadayken ve bunu Kolombiya Milli Savunma Bakanı, Kolombiya Organize Şuçlar Daire Başkanı ve diğer yetkililer basın önünde açıklamışken, bu ihbar kabul edilerek, Kolombiya devletinden yazı gelmese bile bu bahsi geçen şirketle ilgili herhangi bir çalışma yapılmış mıdır? Bu konuyla ilgili gözaltı kararı olmuş mu? Eğer olmamışsa bu konuyla ilgili iki tane müfettişin İzmir Emniyet Müdürlüğü‘ne gönderilerek, orda bu konuyla ilgili rapor hazırlanmasının istenmesine.

TOLGA AĞAR İÇİN YER TESPİTİ İSTEDİ

Tunceli‘de tecavüze uğradığı ve ertesi günü intihar ettiği söylenen Yeldana (Kharman) isimli yabancı uyruklu bayanın adli tıp raporunun istenmesine, organize suç kapsamında değerlendirildiğinden dosyanın ikmalen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bölümü’ne gönderilmesine. Ayrıyeten adli tıpta, basında çıktığı gibi çelişkiler olduğu yönünde iddialar nedeniyle bilirkişiye gönderilmesine, bilirkişinin fikriyatı yeterli olmazsa gerekirse mezarının açılarak yeni bir adli tıp raporunun düzenlenmesine, bu konularla ilgili makamlara yazı yazılmasına. Bahsi geçen zamanlarda Tolga Ağar’ın bahsi geçen şehirde olup olmadığına ilişkin telefon sinyal kayıtlarının çıkarılmasına dendiğinde sayın savcımızın hiç zahmet etmesine gerek yok, bunların cevabı bir haftada gelir. O zaman kimsenin kafasında bir şüphe kalmaz.”Kapatby ReklamStore

YİNE KİTAPLA MESAJ VERDİ

“Her günahın bir intikam meleği olur” başlığıyla yayınladığı 75 dakikalık 5. videoda, Peker’in masasında bu kez “Hayırsız Peygamber Bob Dylan” kitabı vardı. Sedat Peker’in önceki videolarında da ayrı ayrı kitaplarla mesaj verdiği iddia edilmişti.

Standart

Antalya’da İsrail’e Mescid-i Aksa Tepkisi

ADAP Kadir Gecesinde İsrail’e Mescid-i Aksa Tepkisi gösterdi

Editor: Mektup Gazetesi

Antalya'da İsrail'e Mescid-i Aksa Tepkisi

09 Mayıs 2021 – 01:06Katil İsrail Devleti Müslümanlara ve Kutsallarına saldırmaya devam diyor.İsrail polisi, işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi. Polisler, namaz kılan cemaate ses bombaları ve plastik mermilerle kalleşçe saldırdı. Saldırının ardından tepkiler çığ gibi büyüdü. Tepkilere en çok Türkiye’den tepki gelirken, İller bazında da Basın açıklamaları ve eylemler düzenleniyor.

İdrak ettiğimiz Kadir Gecesinde de bir tepki  27 STK’dan oluşan kısa adı ADAP olan Akdeniz Dayanışma Platformundan geldi. Katil İsrail’in MescidAksa’yı işgali dolayısıyla Kepez Mahallesi Çelebi Sultan Camiisi önünde  Yatsı namazı sonrası maske mesafe kurallarına riayet etmek şartıyla basın açıklaması ve konvoy düzenlenlendi. Cami Önünde Platform adına İHH Antalya Şube Başkanı Mehmet Yıldırım Basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada İsrail şiddetle kınanırken, Yetkililerden acil olarak Birleşmiş Milletlerin göreve çağrılması istendi.

Kınamanın yeterli olmadığına dikkat çeken ADAP; “Türkiye bu konuda derhal harekete geçmeli İslam İşbirliği Teşkilatı, D-8 Birliği ve de Türki cumhuriyetler çatısı altında ortak bir hareket planı ortaya koymalıdır. İsrail işgalini sona erdirecek, Gazze ablukasını ortadan kaldıracak, Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıları sonlandıracak bir eylem planı oluşturulmalıdır.Bizler Akdeniz Dayanışma Platformu (ADAP) olarak, Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı Türkiye’nin ve İslam Alemi’nin gündemine taşımaya ve kalbi her daim bu kutsal belde ile birlikte atan Müslümanlarla birlikte hareket etmeye devam edeceğiz. “ denildi

AKDENİZ DAYANIŞMA PLATFORMU (ADAP) BASIN AÇIKLAMASI TAM METNİ ŞU ŞEKİLDE

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. (İsra 1)
Değerli Basın Mensupları, kıymetli Antalyalı kardeşlerimiz, İslam coğrafyasındaki terör olaylarının her birinde parmağı olan işgalci İsrail, Müslümanları kışkırtmaya yönelik aşağılık davranışlarına devam ediyor.

Halkımız ve bütün insanlık bilmeli ki bu bölgede akan bütün kanın, bütün iç savaşların ve bütün terör olaylarının arkasında doğrudan ya da dolaylı olarak İsrail vardır. Siyonist İsrail yönetimi bütün İslam ülkelerini ve bütün dünyayı ateşe vermekten kaçınmayacak kadar sapkın bir inanca sahiptir. İsrail’in kurulduğundan beri izlediği politika asla değişmemiştir. İsrail, Türkiye’ye ait toprakların da içinde bulunduğu geniş bir coğrafyayı kendi kutsal ülkesi olarak görmekte ve buraları ele geçirebilmek için her türlü yönteme başvurmaktadır.

EY Mescid-i Aksa’nin şehri Kudüs; Rabbimizin mübarek kıldığı belde. Son bir asırdır zulmün, gözyaşının ve işgalin en şiddetlisinin yaşandığı aziz şehir.

400 sene bizim yönetimimizde adaletin, önce İngilizlerin sonra Siyonist İsrail’in işgali altında zulmün hüküm sürdüğü kadim kent.

Her sabah yeni bir cinayetle uyanan, her gününü ızdırap içinde geçiren, Siyonist isgalin pençesindeki Mirac’ın merkezi. Sen bizimhem ciğerparemiz hem de ciğer yaramızsın. Şimdi de Siyonist zulüm bu sefer senin, Mescid-i Aksa’mızın içerisinde gösterdi kendisini. Ramazan mübarek gecede, Müslümanlar teravih namazlarını eda ederken saldırdı kahrolasıca Terör devleti israil’in teröris askerleri. Daha önce binlerce kardeşlerinin hedef olduğu gibi yine gözlerini, kalplerini, ruhlarını kan bürümüş

Siyonist İsrail askerleri tarafından onlarca kurşun sıkıldı bedenlerine. Ve sonra Siyonist İsrail, Mescid-i Aksa’mızı pis ayaklarıyla çiğnediler.

Haydi bir kez daha feryat edelim hep beraber, bir kez daha haykıralım Kahrolsun İsrail ! diye, bir kez daha lanet okuyalım dünya Siyonizmine.

Devlet adamlarımız açıklamalar yapıp Birleşmiş Milletleri göreve çağırsınlar, kınasınlar yapılanları televizyon ekranlarından.

Bütün bu yaptıklarımız Siyonist İsrail’i durdurmayacak, işgalin sona ermesi için yeterli olmayacak, Aksa’yı ve onun aziz bekçileri Filistinli mazlum kardeşlerimizi kurtarmayacaktır.

Bu yaptıklarımızla yeni cinayetlerin önüne geçilemeyecek, Kudüs yeniden bizim olmayacaktir.

Olmadı, olmuyor, olmayacak…

Biz elbette ki haykırmaya, Kahrolsun İsrail! demeye ve lanet okumaya devam edeceğiz, biz elbette ki meydanları doldurup sesimizi yükseltmeye bu zulme razı olmadığımızı göstermeye devam edeceğiz, biz elbette ki kol kola girip Filistinli kardeşlerimize yalnız olmadıklarını hissettirmeye devam edeceğiz.

Ancak bu yaşananları sona erdirecek asıl adımları atacak olanlar İslam ülkelerinin yöneticileri olmalıdır. Söylenmesi gereken söz, zulmün ve işgalin önüne geçecek güç bir an önce ortaya konulmalıdır. İnsanlıktan, insaftan ve vicdandan uzak bu anlayışla bir an önce anladığı dilden konuşulmalıdır.

Kendi batıl anlayışları ve inançlarının peşinden kendi hedeflerine ulaşmak için insanlık dışı her faaliyeti gerçekleştiren İsrail’e karşı, guçlu ve caydırıcı bir duruş sergilenmelidir.

Türkiye bu konuda derhal harekete geçmeli İslam İşbirliği Teşkilatı, D-8 Birliği ve de Türki cumhuriyetler çatısı altında ortak bir hareket planı ortaya koymalıdır. İsrail işgalini sona erdirecek, Gazze ablukasını ortadan kaldıracak, Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıları sonlandıracak bir eylem planı oluşturulmalıdır.

Bu eylem planı, pansuman tedbirlerle soruna çare bulanamadığı, İsrail barbarlığının önüne geçilemediği, işgalin sonlandırılamadığı, cinayetlerin önlenemediği gerçeği göz önüne alınarak oluşturulmalıdır.

Bu eylem planı, Mavi Marmara katliamından sonra İsrail’le varılan uzlaşmanın İsrail adına hiç bir anlam ifade etmediği gerçeği unutulmayarak oluşturulmalıdır.
Bu eylem planı, İsrail’in konuşmaktan anlamadığı, ancak güçten, yumruktan ve yaptırımdan anlayacağı bilinerek oluşturulmalıdır.

Bu eylem planı, Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın sadece Filistinlilerin değil, bütün müslümanların ortak davası, ortak meselesi olduğu hakikati ile oluşturulmalıdır.
Bilinmelidir ki müslüman halklar Kudüs, Mescid-i Aksa, Filistin ve Gazze konusunda yöneticilerden daha fazla duyarlıdır. Müslüman ülkelerin hükümetlerinin atacakları adımlara her türlü desteği vereceklerdir.

Bu sebeple diyoruz ki, ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın işgali kabul edilemez.
İsra ve Mirac’ın şehri Kudüs’ün işgali kabul edilemez.

Etrafı bereketlendirilmiş ve mübarek kılınmış Filistin topraklarının işgali kabul edilemez.

Bizim için mübarek kılınmış topraklarda, mübarek kılınmış bir şehirde ve mübarek kılınmış bir mabette küstah İsrail’in silahlı unsurlarının kanlı ve kirli postalları ile dolaşması en aşağılık bir davranıştır. Bir ırkın üstünlüğünü ve seçilmişliğini iddia eden Siyonizm’in insanlığa getireceği ancak ve ancak köle düzenidir.

Bizler Akdeniz Dayanışma Platformu (ADAP) olarak, Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı Türkiye’nin ve İslam Alemi’nin gündemine taşımaya ve kalbi her daim bu kutsal belde ile birlikte atan Müslümanlarla birlikte hareket etmeye devam edeceğiz.
Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı vazgeçilemez davamız olarak görüyoruz.

Siyonist İsrail’in barbarlıklarına kimse dur diyemeyecekse, bizler birgün mutlaka bu vazifeyi yerine getireceğiz kararlılığı ile mücadelemize devam ediyoruz.

Eyy İsrail ! Bir gün akıttığın mazlumların kanında boğulacaksın… sözünü dilimizle değil kalbimizle haykırıyoruz.

Bu gün burada yaptığımız bu açıklama ile tüm dünyaya Kudüs’ün sahipsiz olmadığını beyan etmiş oluyoruz.

Bu gün burada yaptığımız bu açıklama ile terör örgütü İsrail’e “çok yakında nasıl bir inkılâba uğrayıp devrileceğini” bir kez daha haykırmış oluyoruz.

Terör örgütü İsrail’in Kudüs’ten ve işgal ettiği topraklardan sökülüp atılacağı günler çok yakındır.

İnanıyoruz ve diyoruz ki “Zafer inananlarındır ve zafer yakındır.” Bütün dünya Müslümanları şunu artık anlamalıdır ki; İslam ümmetinin huzuru ve kurtuluşu ancak birlik ve beraberlikte yani kardeşlik ve vahdettedir. Zaman, ümmetin özelde Ortadoğu’da ve dünyanın her tarafında çektiği çile ve ıstıraba “Artık yeter!” demek için haykırma zamanı. Zaman, Haçlı ve Siyonist zihniyetinin dünyalık menfaatleri için Müslümanlara çektirdiğine yeter demenin zamanı. Bütün dünya bu gerçeği artık görmelidir.

Ya Rabbi bizleri İsrail’in helâkına memur eyle, Rasülüllahın müjdesini bize nasip et. O günü dört gözle bekleyen bu ümmetin evlatlarına lütfunu esirgeme. Sen züntikamsın, intikam alansın. Ya Kahhar, Y a Cebbar.

AKDENİZ DAYANIŞMA PLATFORMU (ADAP)

Antalya Alperen Ocakları
Akdeniz Kültür ve Eğitim Derneği
Akdeniz Uluslararası Öğrenci Derneği(AKULDER)
Alanya Çevre Eğitim Derneği (ANÇED)
Antalya Spor Eğt. Kültür Derneği (ANSED)
Antalya İHH Derneği
Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER)
Birlik Vakfı Antalya Şubesi
Diyanet-Sen Antalya Şubesi
Eğitim-Bir-Sen  Antalya şubesi
Ensar Vakfı Antalya Şubesi
Gazipaşa Çınar Derneği
İlim Yayma Cemiyeti  Antalya şubesi
Liman Eğitim ve Dayanışma Derneği
İnsan ve Medeniyet Hareketi Antalya Derneği
İnsani Yardım Arama ve Kurtarma Derneği (İYAK)
Kardeşlik ve Dostluk Derneği (KARDOSDER)
Kutup Yıldızı Gençlik Derneği
Manavgat Aile Derneği (MANAD)
Mercan Radyo
Ribat Dergisi Antalya temsilciliği
Serik Eğitim Kültür Yar. Derneği (SERDER)
Sağlık, Eğitim, Bilgi, İletişim, Ahilik ,
Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği (SEBİLAY)
Toç Bir-Sen Antalya 16 nolu şube
Vahdet vakfı Antalya Şubesi
Yeryüzü vakfı

Standart

Süleyman Soylu gri pasaportla yurt dışına gidip dönmeyenlerin sayısını açıkladı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı bir televizyon programında gri pasaport skandalı hakkında açıklamalarda bulundu. 19 ilde 27 belediyede soruşturma sürdüğünü açıklayan Bakan Soylu, pasaport süresi bitip dönmeyen kişi sayısının 804 olduğunu belirtti.

Editor: Mektup Gazetesi

Süleyman Soylu gri pasaportla yurt dışına gidip dönmeyenlerin sayısını açıkladı

29 Nisan 2021 – 08:15

Bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AKP’li belediyelerde yaşanan gri pasaport olayına da değindi.

“8 ay önce bir valimizden uyarı aldık. 2016, 2018 ve 2020’de uyarı yazıları gönderdik” ifadesini kullanan Bakan Soylu, 19 ildeki 27 belediyede soruşturmanın sürdüğünü ifade etti.

Soylu açıklamasının devamında “2018’den bugüne hizmet pasaportuyla yurt dışına çıkan 109 bin kişiden pasaport süresi biten ve dönmeyen 804 kişi var. Valilerce reddedilen 4 bin 456 başvuru vardır” dedi.

Gri pasaport ile ilgili mevzuat değişikliğinin tartışılacağını belirten Soylu, “Birkaç kişi istismar etti diye bunu engeleme yaklaşımına gitmemek lazım. İstismarları önleyecek düzenlemeler getirilmeli” dedi.

NELER YAŞANMIŞTI?

Bazı belediyelerden sağlanan gri pasaportların yurt dışına insan göndermek için kullanıldığı ve bu kişilerin geri dönmediğinin ortaya çıkması Türkiye’de büyük tartışma yaratmıştı. Malatya’da ortaya çıkan, ardından Elazığ, Ordu ve Bursa gibi illere sıçrayan gri pasaportla yurt dışına insan kaçırma skandalı uluslararası krize dönüşmüştü.

Malatya Yeşilyurt Belediyesi’nin insan kaçakçılığı skandalını fark eden ve konuyla ilgili Ankara’yı uyaran iki diplomat merkeze çekilmişti. Ardından muhalefetin gri pasaportla yapılan insan kaçakçılığının araştırılması için verdiği önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedilmişti.

Almanya, Türkiye’de hizmete mahsus olarak konsolosluk görevlileri, resmi görevliler ile milli sporculara verilen ve vizesiz seyahati sağlayan gri pasaport olayıyla ilgili soruşturma başlatmıştı.

Standart

Araç muayenede Komisyon Skandalı

TÜVTÜRK, kredi kartıyla ödemelerin başladığını duyurmuştu ancak komisyon alındığını sakladı.

Editor: Mektup Gazetesi

Araç muayenede Komisyon Skandalı

23 Nisan 2021 – 09:00Araç muayene ücreti kısa bir süre öncesine kadar sadece nakit olarak ödenebiliyordu fakat bu durum 15 Ocak 2021 tarihinde değişti. Araç muayene hizmetinin kredi kartı veya banka kartı ile ödenmesi konusunda gerçekleştirilen alt yapı çalışmaları tamamlandı.
Türkiye’de, araç muayene hizmetini; Doğuş Grubu, TÜV SÜD ve Bridgepoint’in ortak olduğu TÜVTÜRK yürütüyor. TÜVTÜRK’ten yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“15 Ocak 2021 tarihinden itibaren motorlu araç sahipleri, TÜVTÜRK’ün Türkiye’nin 81 ilindeki sabit ve gezici araç muayene istasyonlarında araç muayene ve egzoz gazı emisyon ölçüm ücretini banka kartı veya kredi kartı ile ödeyebilecek. Temassız ödeme imkânı ile de araç sahipleri daha güvenli ve hızlı bir şekilde işlemlerini sürdürebilecek. Ayrıca nakit ödemeler de kabul edilmeye devam edecek.”

Komisyon alınıyor mu?

Bunun yanı sıra TÜVTÜRK, “kredi kartıyla veya banka kartıyla yapılan işlemlerde, hizmet sağlayıcı firmanın yasal mevzuata göre belirlediği hizmet bedeli ödeme tutarına eklenmektedir.” açıklamasında da bulundu. Bu da demek oluyor ki kredi kartıyla ödemeler de komisyon alınması da söz konusu. Öyle ki bazı vatandaşlar kredi kartıyla ödemede 10 TL komisyon alındığını iddia ediyor.
Konu ile alakalı olarak Bir Vatandaş Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden Ulaştırma ve Altyapı bakanlığına Şikayetini iletti. Yapılan yazışmada TÜVTÜRK Şirketinin Kredi kartı ve Bankamatik Kartı ile Ödeme yapılabileceği ancak Komisyon Bedeli alınacağı yazmadığını belirtti. Vatandaş Muayene İstasyonlarının Şehir Merkezine uzak olduğu  için Vatandaşların mecburen 10 TL ödeme yaptıklarını ve bu haksızlığın ortadan kaldırılmasını talep etti.

BAKANLIK YANITI ŞAŞIRTTI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı CİMER üzerinden Vatandaşa verdiği cevapta;
“Araç Muayene İstasyonları işleticisi ile yapılan sözleşme gereği Ödemelerde Kredi Kartı kullanımı bulunmamakta olup, Kredi kartı ile yapılacak Araç muayene ücretleri ödemeleri araç sahiplerinin tercihlerine bırakılmaktadır. Bakanlığımızca konuya ilişkin çalışma yürütülmektedir” denildi.

Bakanlığın bu cevabı Vatandaşı şaşırttı. Konu hakkında görüşlerini aldığımız Şikayetçi Vatandaş; “Devlet Milletine sahip çıkmıyor,aksine ne haliniz varsa görün diyor. Burada ben 10 TL’nin peşine düşmüyorum, ancak  Türkiye’deki araç sayısını  ve her birinden alınan Komisyonlara uygulanacak Faizleri de düşünecek olursak ortaya devasa bir meblağ çıkıyor. Peki TÜVTÜRK bu işten para kazanmıyor mu? Neden Vatandaşın 10 TL’sine göz dikiyor?” şeklinde konuştu.

Araç muayene ücretleri yıl başında yüzde 9,11 olarak belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmıştı. Buna kapsamda 2021 araç muayene ücreti otomobiller için 342,20 TL’den 372,88 TL’ye çıktı. Otobüs ve kamyon, 462 TL 56 kuruştan, 503 TL 86 kuruşa yükseldi. Otobüs, kamyon, çekici ve tanker muayene ücreti ise 462,56 TL’den 503,86 TL’ye çıktı.
Gelen zamla birlikte traktör (römorklu, römorksuz), motosiklet ve motorlu bisiklet muayene ücretleri 174,64 TL’den 189,98 TL’ye çıkarıldı. Geçtiğimiz yıl 80 TL olan egzoz muayene ücreti ise 2021’de 90 TL oldu.

Standart

Yük 84 milyonun kasasına aktarıldı

Hazine’nin dolar cinsi tahvil ihalesi açarak bankaların döviz açığını kendi üstüne aldığına dikkat çeken ekonomistler, rezerv satışlarıyla kamu bankalarının büyük zararlar yaşadığını söylüyor.

Editor: Mektup Gazetesi

Yük 84 milyonun kasasına aktarıldı

22 Nisan 2021 – 10:53

Merkez Bankası’nın (MB) kurdaki artışı frenlemek için piyasaya döviz satışı yaptığı artık hükümet cephesinde de kabul gördü. Yapılan açıklamalar, kamu bankalarının da rezervlerin hızla erimesine neden olan döviz trafiğindeki rolünü ortaya koydu.

2020’de 3 büyük kamu bankası 9 hafta üst üste döviz açığı yasal sınırını aşarak, ‘sermayenin % 20’sinden fazla yabancı para açık pozisyonu vermeme’ kuralını ihlal etti. Sonuçta geçen hazirandan ağustosa kadar olan dönemde kamu bankalarının döviz açık pozisyonu 12 milyar dolara ulaştı.

Bu açık özkaynakların nerede ise %39’una ulaşarak yasal limitin yaklaşık iki katına çıktı. Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşcu, döviz açığı neticesinde kamu bankalarının 2020 yılı sonunda toplamda 17 milyar 245 milyon TL kambiyo zararı yazdığını hesapladı.

Kerim Rota

Eski hazineci ve Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kerim Rota, “Kambiyo ve türev zararlarına bakınca kamu bankalarındaki zarar bankaların yıllık kârına oranla çok yüksek” dedi. Kamu bankalarının ölçüsüz satış yaptığını belirten ekonomist Dr. Murat Kubilay ise bankacılık sisteminin büyük risk altında bırakıldığını ve bunun tadilinin ancak yükün Hazine’ye yani 84 milyonun kasasına aktarılmasıyla atlatılabildiğini söyledi.

Standart

Ramazan, Ramazan gibi yaşanmalı

Demir; Mübarek Ramazanda yoksulun evinde sizin de bir sofranız olsun.

Editor: Mektup Gazetesi

Ramazan, Ramazan gibi yaşanmalı

22 Nisan 2021 – 08:46Mübarek Ramazan Ayı girince yardımlaşmanın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.Bu Ramazan ayında da Gelecek Partisi Antalya İl Başkanlığı Ramazan Gıda Kolilerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmaya başladı.

HER GÜN RAMAZAN, HER GÜN  RAMAZAN GIDA KOLİSİ

Gelecek Partisi Antalya İl Başkanı Beytullah Demir yazılı olarak yaptığı açıklamada; “Ramazanda yoksul,muhtaç,yetim olan ailelerin sıkıntıları bir kat daha artıyor. Ramazanda ne yapacağını bilemeyen ihtiyaç kendilerine uzanacak bir yardım elini bekliyor. Mübarek günlerde yokluk bir başka ağırlaşıyor insanların üzerinde. O nedenle biz de Gelecek Partisi olarak Ramazan ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya devam ediyoruz.” Dedi

SAĞ ELİN VERDİĞİNİ SOL EL GÖRMEMELİ

Pandemi ile birlikte Ülkemizde yaşanan Ekonomik sorunların arttığına dikkat çeken Gelecek Partisi Antalya İl Başkanı Beytullah Demir ; “Pandemiden önce başlayan işsizlik ve ekonomik sıkıntılar, birde üzerine Hastalıklar eklenince iyice içerisinden çıkılmaz bir hal aldı. Aslında Ramazan ayı bir Vesile. Ramazan ayını her gün yaşamalı ve Ramazan gibi gerçek anlamında ve feyzinde yaşamalıyız. Yardım Kolilerini İhtiyaç sahiplerine ulaştırırken, Fotoğraf çekip reklam etmek Ramazan Ayının ruhuyla maalesef bağdaşmıyor. Verilen Sadaka ve hayırları gizli ve kırmadan yapmak gerekiyor. Sağ elin verdiğini sol el görmemesi gerekiyor. Yapılan bu hataları yapmamalı ve İhtiyaç sahiplerini renciden etmeden yardımları ulaştırmalıyız” şeklinde konuştu

Standart

Türkiye’nin ilk karpuz hasadı Manavgat’ta başladı

Türkiye’nin örtü altında üretilen yılın ilk karpuzlarının hasadı Manavgat’ta başladı. Hallerde 5-6 hatta 7 liradan alıcı bulan karpuzlar üreticinin yüzünü güldürüyor. Manavgat Ziraat Odası Başkanı Rasim Metin mevsimin ilk karpuzu için üreticisine teşekkür etti.

Editor: Mektup Gazetesi

Türkiye'nin ilk karpuz hasadı Manavgat'ta başladı

22 Nisan 2021 – 08:43Tohumlar Ocak ayında toprakla buluşmuştu. Dört ay boyunca bin bir emekle üretilen sezonun ilk erkenci karpuzları hasada geldi. Manavgat’ta 15 dönüm sera içerisinde erkenci karpuz üretimi yapan Ziraat Mühendisi Osman Coşar ocak ayında ekimini yaptığı karpuzlarının kalitesinden ve pazarda bulduğu karşılığından memnun olduğunu açıkladı.

Çoşar: “Bu karpuzlarımız ocak ekimi. Şu anda yoğun bir şekilde hasadımız başladı. Bir haftalık olgunluk süresi zarfında daha da yoğunlaşacak. Mallarımız hazır. Kalitesi güzel, tadı güzel, on numara karpuz yetiştiriyoruz.” dedi.

“ÖRTÜ ALTI ÜRETİMİN MALİYETİ YÜKSEK”

Örtü altında üretilen mevsimin ilk turfanda karpuzları hem iç pazara hem de ihracata gidiyor.Ziraat Mühendisi Osman Coşar halde 5-6 liradan karşılık bulan ürünlerin açık alana nazaran hem bakımının daha zor hem de üretim maliyetinin yüksek olduğunu söyledi.

Osman Coşar ; “Örtü altında üretilen karpuzlar yaklaşık üç-üç buçuk aylık bir sürede meydana geliyor. Bu süre zarfında soğuk kış koşullarında fark etmiyor sürekli başında bakımını yapıyoruz. Gübreleyip ilaçlıyoruz. Çeşit çeşit bakımları var” ifadelerini kullandı

“ÜRETİCİMİZİN YÜZÜ HEP GÜLSÜN”

Sezonun ilk örtü altı karpuzlarını yerinde bizzat kontrol eden Manavgat Ziraat Odası Başkanı Rasim Metin üreticilerimizin bin bir emekle yetiştirdiği ürünlerinin karşılığını alması üretime devam etmeleri açısından çok önemli olduğunu kaydetti. Başkan Metin: “ Üreticilerimiz bilhassa pandemi döneminde seri bir şekilde çalıştılar. Şu anda iç pazarın taleplerini karşılayacak üretime sahibiz. Üreticimizin emeğinin karşılığını alabilmesi için bakanlığımızdan  ithalatı yasaklamasını , ihracat yollarını açmasını talep ediyoruz.” dedi.

MANAVGAT ZİRAAT ODASI ÜRETİCİSİNİ KUTLADI

Manavgat Ziraat Odası Başkanı Rasim Metin örtü altı karpuz üreticisi Osman Coşar’ın serasını bizzat ziyaret ederek kendisine teşekkür etti. Metin: “Osman Bey gördüğünüz gibi 8-9 kg’lık karpuzlar yetiştirmiş maşallah. Kendisi ziraat mühendisi. Üreticimizi bu zamanda erken çıkardıkları için teşekkür ediyorum.” dedi.

Standart